Güven Hakkında 5 Soru 5 Yanıt
Yaşadığımız pandemi süreci neredeyse tüm insanlık için kaygı duygusunun tavan yaptığı bir dönem olarak tarihte geçiyor. Kaygının panzehri ise güven duygusu. Aslında güven olgusunun önemi, yaşadığımız bu kriz döneminde anlaşılmadı, artmadı. Aslında hep oradaydı ve önemi geçmişte de en az bugünkü kadardı. Çoğumuzun benzer anlamlar yüklediği güven kavramına bu denli ihtiyacımız varken gerek bireysel gerek kurumsal olarak bazı sorgulamaları yeterince yapabiliyor muyuz acaba?
1.Güven değerine yeteri kadar önem ve öncelik veriyor muyum(z)?
Kurumları; her ne kadar süreçler, sistemler yönetiyormuş gibi düşünsek de aslında en önemli parametre insanlar. Dolayısıyla onların sahip olduğu güven duygusudur. Kurumu, kişileri, kişiler arası ilişkileri “güven”in yönettiği ve yönlendirdiğini açık bir şekilde tecrübe etmeye devam ediyoruz ve bu yüzden güven olgusu kurumlarda ve kişilerde öncelikler arasında mutlaka yer almalı.
Gelecekte makine öğrenimi bu işi ne kadar değiştirir muamma. Değiştirse bile güven artışı sağlayacağı için ilk cümlenin önermesi hala geçerliliğini koruyacak. Sürdürülebilir kurum, marka olmak istiyorsa; şirketlerde insan ve güven odaklı yatırımlar planlanmalı ve bunların gerçekleştirilmesi yakından takip edilmeli.
2.Kendime, kurumuma ve markama faydası nedir?
Tüketiciler, bireyler ve kurumlar, güvenilir insanlarla çalışma ve işlerini devam ettirme eğilimindeler.
Edelman araştırma şirketine göre de kişilerin %64‘ü güvenmedikleri firmanın ürününü ve hizmetini satın almayı reddediyor. Ayrıca bu kişiler çevrelerindeki insanlara negatif eleştiri yaparak, çevrelerini bu firmalara karşı etkiliyor. Ayrıca güvenin; kurumların, markaların gelişim hızı için belirleyici bir çarpan olduğu aşikâr.
Çalışanlarınızın, belirlediğiniz ortak amaçlar ve hedeflere odaklanması için sadece beden olarak iş yerinde olmaları maalesef yeterli olmuyor. Gelirken ruhlarını da yanlarında getirmeleri gerekiyor. Gall up araştırma şirketi sonuçlarına göre Amerika’da çalışanların sadece %28’i işine gerçekten bağlı olduğunu gösteriyor, diğer ülkelerde de benzer sonuç aralığı gözlemlenmiş. Bu araştırma sizin kurumunuzda yapılsaydı tahmini sonuç ne olurdu? Başarılı ya da başarısız olduğunuz projeleri düşünün. Güven yüzdesi iki katı olsa idi bu durum, proje bitirme süreleri ve maliyetlerini ne kadar değiştirirdi? Proje yapım hızının, müşteri talep değişim hızını yakalayamayan ve çöp olan projelerde durum nasıl olurdu?
3.“Güvenilir biri miyim(z)?”
Bu sorunun basit bir cevabı yok maalesef. Keşfedileni yeniden keşfetmeye çalışmadan konuya bir bütünlük halinde bakan ve güveni 4 ana parametrede inceleyen güven testi cevabı bulmaya katkı sağlayabilir. Bütünlük, niyet, yetkinlik, sonuçlar üzerinde göstereceğiniz gayret ve ilerlemeler güvenirliğinizi artıracaktır. Özgüveni düşük kişilerin bu durumu tersine çevirmeleri için yetkinlik ve sonuç alma alanlarında odaklanmaları faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
İlgilenenler için; Güven Testi
4.Güven nasıl kaybedilir?
Kazanmak adına bunca emek verdiğimiz, ailelerimizin en büyük çabası, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras. Farkında olmadan nasıl da kolay tüketebiliyoruz. Kolayca söz verip tutma konusunda yeterince hassas olmayabiliyoruz. Zaman zaman eylemlerimiz, söylemlerimizi desteklemiyor. Kazan kazan ilkesine dayanmayan, en az bir tarafın kaybettiği iş anlaşmaları yapmayı başarı olarak nitelendirebiliyoruz. Şeffaf olmayan yönetim biçimleri ile yetersiz yetkinliğe sahip çalışan, lider, yöneticiler ile kurumsal güven ortamını zedeleyebiliyoruz. Listeyi uzatmak tabii ki mümkün. Önemli olan yaptığımız ya da yapmadığımız eylemlerin kaybettirdiklerine yönelik farkındalığımızı geliştirebilmek.
5.Güven kazanmanın pratik yolu var mıdır?
Genellikle önerilenler;
* Küçük sözler ve yapılabilir net hedefler belirleyip onları yapmaya başlayın. Alışkanlık süresi ortalama 21 gün. (Özgüven artırmada etkili yöntemler arasında)
* Eksikliklerinizi tespit edip o alanlarda yetkinliğinizi artırmaya çalışın. Yüzleşme zordur, doğru tohumlar ekilirse meyvesi tatlı olabilir.
* Sonuç alabileceğinize inandığınız çalışma alanı ya da projelerde, yetkinliğinizi artırmaya çalışın. Bu konuda Jim Colins’in Kirpi Konsepti Çemberi öncelik belirlemenizde fayda sağlayabilir.
Jim Collins - Kirpi Konsepti
* İşlerinizde “sonuç alma” konusunu dikkate alın. Uzun soluklu çalışmalar ve projeler tercih edilmeden, kısa zaman içinde sürekli başarı sağlanmaya çalışılmalı. Bu sayede özgüveninizde artış olur.
* Çalışma yönteminizi değiştirin / yenileyin / güncelleyin. Saha tecrübelerimize dayanarak şunu söyleyebilirim ki iyi bir ekip ve SCRUM yöntemi ile etkili sonuçlar almak mümkün. Bunun yanında Kaizen ve OODA döngüsü bu konularda bakış açınızı ve yöntemlerinizi geliştirmekte faydalı olabilir.
İnsanlara ve kurumlara güvenmeye çalışın. Çok koruyucu bir güven peşinde koşarken fırsatları kaçırmayın.
Özetle; Güven olgusunu, sizin ve kurumunuzun hem hız hem de maliyet olarak etkiyen bir parametre olarak görün. Kendiniz, kurumunuz, markanız için güvenilir olmak ve bu güveni korumak istiyorsanız; güven konusunda bir yol haritanız ve belirli bir stratejiniz olmalı. Bu çalışmaları; tevazu, samimiyet, yüksek enerji prensipleriyle yapın. İnsanları dinlemek ve çalışma yöntemlerimizi güncellemek de hızınızı artıracaktır.
Kaynaklar:
Edelman Trust - Barometre Raporları
Daniel Goleman - İş Başında Duygusal Zeka
Jeff Sutherland - Scrum İki Katı İşi Yarı Zamanda Yapma Sanatı
Jim Collins - İyiden Mükemmel Şirkete
Stephen M.R. Covey - Güven
Yazar: Fatih Yavaş